15 Mart 2009 Pazar

Trabzonlular, Milan Baros, Avrupa Fatihiymiş....


Eleştiri yapılır tabi bu maçın sonunda.. Çok şey söylenir hem de. Lincoln'den başlarsın eleştirmeye, Semih'le devam edersin, M. Güven'in oyundan alınışına değinirsin. Trabzon'dan da çok malzeme bulursun elbette. Seyircisi bir alem zaten. 61. dakika şamakonluğundan sonra tam küfür etmeye başlamışlardı ki Arda "Sakin olalım biraz isterseniz" dedi en kibar tabirle. Bana feci şekilde Hasan Kabze'yi hatırlattı nedense bu gol. Trabzon'u Sivas'a 100 kere tercih ederim dedim bir önceki yazımda, lakin "Ersun Yanal'ın takımıyız biz" dedi Trabzonlu futbolcular hep bir ağızdan ve sahada sporcu sağlığını tehdit eden çok sayıda hareket gördük.
Neyse, sonuçta kazanacağımız 2 maçtan 2 beraberlik aldık üst üste. 2 hayati maç. İkisinin de telafisi olabilir ama birinin rövanşında çok eksik ve yorgun olacağız, ligde ise önümüzde 4 takım var ve hepsini ekarte etmek için seri galibiyetler gerekiyor. Şu kadronun hakkını veremedik ya ona yanarım sadece. Hele şöyle bir lig oynanırken insan düşünmeden edemiyor bunu.
Bir de yabancı oyuncularımızla ilgili söyleyecek sözüm var.
Futbolcuda düzgün karakter aramak çok mu ayıp? Bu soruya hayır cevabı verenler Kewell'ı farklı gözle izlerler. İstatistik iyidir ama çok sevilmek için daha başka bir şeylere sahip olmalısınız. Ne gibi mi? Kewell'in sahip oldukları gibi... Keşke tüm yabancılarımız Kewell gibi olabilse. 8 sarı kartlı forvet mi olur birader? Birinde de foul yapmış olsa içim yanmayacak.

Hiç yorum yok: