19 Mart 2009 Perşembe

Kapalı, sisli, puslu....


Aslanlar gibi mücadele edeceğiz tabi ki. Şu oynasın, bu oynamasın demenin şu saatte pek gereği yok aslında. Her yerde yeterince yazıldı, söylendi. Tek bir şeye değineyim. M. Güven en güvenilmez futbolculardan biri defansın göbeğinde benim için. Hazır orta sahada iyi oynamaya başlamışken, kendine güveni de artmışken, tekrardan kariyerini sekteye uğratmak olur bu M. Güven’in. Semih’in kariyerini düşünmek kadar M. Güven’inkini de düşünmeliyiz. Tabi şunu da ekleyelim, asıl endişem Oliç ve Guerrero karşısında Mehmet’in çok yavaş kalacağı. Çevik bir vücut yapısı yok maalesef Mehmet’in. Sonuç peki? Bilmiyorum, en kuvvetli ihtimal Kewell ama hiç olmaması gereken bir durum bu. İlk maç başkaydı diyeyim sadece ayrıntıya girmeden. Serkan olabilir mi? Semih olmayacak diye açıklandığına göre en makul çözüm bu bence. Heyecan normal de, bu kadar gerginlik neyin nesi diye düşündüğümde bunlar geliyor aklıma. Gerginlik bu keşmekeşten kaynaklanıyor sanırsam. Ama bu puslu hava Kadıköy vapuruna bindiğinizde sizi karşılayan cinsten. Bir de tabi Martin Jol amca var. Tosun amcam seniii....

Hiç yorum yok: