6 Mart 2009 Cuma

Takımın Futbol Kimliği ve 3 Genç İsim


Galatasaray, bekleri sıfıra inmeden bir maç kazandı. Ha açıklar çok mu indi sanki? Konya maçına fena halde benzedi maç. İyi mücadele, müthiş bir taraftar desteği ile birleşince galip gelindi. Peki "böyle nereye kadar" sorusu bu noktada sorulmalı mı? Bence hayır. Çünkü gerektiğinde tıkır tıkır oynayabildiğini biliyoruz takımın. Potansiyel belli. Eksik olan mücadeleci bir sistemdi, onu yüklüyoruz şu an. Umarım bir yandan diğeri formatlanmaz ve yakın zamanda tek pasa dayalı, akıcı, akılcı, gücün ekonomik kullanımını sağlayan, keyifli akıl futboluyla, zaten genlerimizde bulunan mücadeleci, pes etmeyen, sürekli kovalayan kaos futbolunun bir sentezini izleriz.

Bir iki kelam da üç genç futbolcumuzla ilgili edeyim.
Serkan için var olan karamsarlığım M. Güven ile ilgili olanlarla aynı. Nedir bu ortak payda peki? İkisi de mevkilerinin gerektirdiği bazı temel özelliklerden yoksunlar maalesef. M. Güven hızlı düşünüp, doğru karar verme konusunda sıkıntılı bence ayrıca bu kadar duygusal dalgalanmayı sadece orta sahanın ortası değil yeşil sahanın hiçbir bölgesi kaldırmaz. Çok çevik olmadığı belli olan vücuduna mental sıkıntılar da eklendiğinde umutsuz olmamak zorlaşıyor Mehmet için. Serkan da hızlanma konusunda çok zayıf her ne kadar temposu ve tekniği yeterli olsa da. Sabri mesela tüm fiziksel ve mental eksikliklerini hızı, çevikliği ve devamlılığıyla kapatıyor ama yine de ideal bir sağ bek diyemiyoruz onun için de. Semih Kaya'dan tekrar bahsedelim son olarak. Bugün oynamasını gerçekten çok istedim. Başka zaman artık. Ama müthiş bir fiziğe sahip bu gence daha çok fırsat verilse, özgüven aşılansa keşke. Tekniği ve oyun zekası da iyi diye düşünüyorum ama tüm bunların aslını zaman gösterecek.

Hiç yorum yok: